19 Mart 2016 Cumartesi

Başarılı Olmak İçin İzlenmesi Gereken Yol

Başarılı olmak, bir şeyleri başarmak derhal herkesin ortak hedefi… sadece kimileri için başarı kendiliğinden geliyormuşçasına kolayken kimileri için de bir türlü varılamayan yol gibidir. Peki, nerede hata yapıyor? Hangi adımları atlıyoruz? İşte, başarılı olmak ve başarıya ulaşmak için izlenmesi gereken 7 adım…

mesuliyet Alın: derhal her yaş grubunun alabileceği belirli sorumluluklar vardır. Kişisel gelişim ve başarılı birer fert olmak için mesuliyet almak, sorumluluk bilinci ile donanmak önemli adımlardan biridir. Sorumluluk almaktan kaçınan yahut mesuliyet verilmeyen bireyler zaman içinde hayatta karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelemedikçe bu durumu çevrelerine mal etmeye başlıyorlar. Yaşamın ilk evresinde başarılarına engel olarak anne-babayı kabahatlu gören birey hayatının gelişen evrelerinde amir, müdür, çalışma dostları ve son olarak da eşlerini başarısızlıklarının mimarı olarak adlandırmaya başlıyorlar. Oysaki başarılı insanlar kendilerini her işten görevli hissederler. Üstelik bu olgunun mimarı da ferdin kendisinden başkası değildir. Başarısızlıkların nedenini başkalarına yüklemek yerine mesuliyet duygusunu geliştirmek ve mesuliyet almaya başlayarak ilk adımı atabilirsiniz. Yaşantımız içinde dünyada meydana gelen olaylar, geçmişimiz, doğum yerimiz, içine dünyaya geldiğumuz aile veya başka insanoğluın davranışları şeklinde kontrol altına alamayacağımız veya müdahale edemeyeceğimiz bir takım dış etkili olduğu bir gerçek fakat kendi irademizce gelişecek olayları, kendi yaşamımızın denetimünü, düşünce ve davranış biçimlerimizi kontrol altında tutabiliriz. Hayatta başarılı olmak için önce hayatınızın sorumluluğunu almayı öğrenmelisiniz.
Plan Yapın: Plansız program olmaz. Yaşamınızı planlamak ve yaşamınıza başarı katmak için plan yapmalısınız. Başarmak için programlı olmayı, programlı olmak için de planlamayı öğrenmeniz gerekiyor. Hedef ve hayallerinize ulaşmak için plan yapmadan hareket etmek demek tarifi olmadan yemek yapmak yahut hiç bilmediğiniz bir şehirde elinizde harita olmaksızın yön bulmaya çalışmaya benzer. Şunu hatırlatmamda yarar var; bugün bütün büyük zaferler üzerinde düşünülerek doğrusu planlanarak elde edilmiştir. Siz de başarılı bir kişi olmak için yaşamınızı planlayın!
Uzmanlaşın: Her işi yaparım, her şeye yeteneğim var diyen bir çok insan ile tanıştım. Fakat aslolan başarının tek bir mevzu üzerinde odaklanan insanoğluın olduğunu görmüş oldum. Sizi asıl başarıya götürecek olan en iyi olduğunuz alanı belirleyerek o alanda tüm enerjinizi harcamaktır. Hatırlatmak isterim ki üstün körü elde edilen bilgi ile derinlemesine edinilmiş informasyon arasında mutlak fark vardır. Enerjinizi tek bir alana odaklamak demek tek bir şey öğrenmek demek değildir. Her alanın kesinlikle alt alanları ve öğrenilmesi ihtiyaç duyulan bir dizi detayı vardır.
Başarıya Ulaşmak İçin Ödemeniz ihtiyaç duyulan Bedellerin farkında Olun: Hayatta her bir ferdin kriteri bir diğerinden farklıdır. Bu doğrultuda hedefler ve başarı kıstasları da değişkenlik gösterir. Kimi büyük bir eve sahip olmak isterken kimi lüks bir arabanın hayalini kurar, kimi için geniş bir aile olmak önemliyken kimisi dünyayı gezmeyi ister. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün ama buradaki önemli nokta bu hayallerin bir çok fert için ortak hayaller olduğudur. Bu da anlamına gelir ki tüm atletler koşacak sadece ipi tek bir fert göğüsleyecek. Başarılı insanlar hayatta hayallerine hedeflerine koşarken ödeyecekleri bedelin bilincinde olanlardır. Hedefinize ulaşacağınız yolda neleri feda edeceğinizi önceden bilmek size gerçekçi hedefler koymanız noktasında yardımcı olacaktır.
Kararlı Olun ve Vazgeçmeyin: Başarıya ulaşmak adına kat edeceğiniz yolda bir takım engel de sizi bekliyor olacak. Bunlara kararlılık imtihanı da diyebiliriz. Çabuk yorulan, ilk engelde yol değiştiren kişiler hedeflerine asla varamazlar dolayısıyla da hayatları boyu hayal edip de ulaşamadıkları şeyler hakkında sızlanıp dururlar. Hedefiniz ve hayaliniz ne ise onu yapmak için azmedin. Mutlu ve başarılı insan olmanın sırrı bunda saklıdır. İlk seferinde olmadıysa tekrar yeniden hatta yeniden deneyin. Hayalinize siz inanmazsanız size insanlar neden inansınlar?
Hayatın Her Anının Kıymetini Bilin ve Ondan Keyif Alın: Başarılı insanoğlu kendileri ve yaşadıkları hayatla barışık insanlardır. Başarıya giden yolda en büyük motivasyonu önce kendinizden sonra hayattan alırsınız. Ve hayat siz ona iyi mi bakarsanız öyleki size geri dönendir. Yaşamınızı çimdiklemekten onu kanırtmaktan vazgeçin. Onu sevin ve benimseyin. Her anın tadını alın. Başarılı insanoğluın geneline baktığınızda göreceğiniz şey onların yaşadıkları yaşamdan keyif alan yaptıkları işe yürekten inanan insanlar olduklarıdır. Onlar bu dünyaya yapmakta oldukları şeyi yapma amacı ile geldiklerini hissediyor ve hissettiriyorlar. Hayattaki önceliklerinizi ve hayatta olma amacınızı belirleyin. Ve bu amaca doğru ilerleyin. Hayatınızın çok daha keyifli olmaya başladığını görmüş olacaksınız.
Ertelemeyin: hayatınızdaki hiçbir şeyi ertelemeyin. Ihmal etmeyin ki vakit faniler için sonsuz değildir. Bundan dolayı zamanın belirli bir limiti ve bu limitin herkes için farklı olduğunun farkına varın. Bunun dramatize edilecek bir yanı yok. Yapılması ihtiyaç duyulan bu bilinçten hareketle süreı her daim lehte yaşamaya çaba göstermektir. Keşkelerle dolu bir yaşam bir tek yaşamınızı ertelediğinizi gösterir ki bu başarının önündeki en büyük engeldir. Hedeflerinize ve önceliklerinizi ertelemeyin. Kararlı olun ve kesin adımlarla ilerleyin. “Bugünün işini yarına bırakma” demiş atalarımız, o gün için neyi yapmanız gerekiyor ise onu vakitında yapın.
Başarıya ulaşan insanlar hayallerinin peşi sıra yürüyen kişilerdir. Kararlı ve emin adımlarla… Peki, ya siz neden bu kişilerden birisi olmayasınız?



Varoluş Amacımız

Bu dünyaya geliş amacınızı hiç düşündünüz mü? Niçin burdasınız ? Bu dünyaya sadece yemek içmek çalışmak gibi keyfe üzüntü sebeplerden mi geldiniz ? Hiç siz de biroldukça insan gibi özel olduğunuzu hissettiniz mi ? Yoksa dünyaya 8 de 8 saatlik diliminde pratik zekanızı ve yeteneklerinizi unutturan sizleri sindiren keyif almak için çalışılmayan para için çalışılan ömrünüzden senelerın çabuk gitmesine , sizi yıpratmasına izin verdiğiniz işler de çalışmak için mi  geldiğinizi düşünüyorsunuz ?



Birçok toplu taşımalarda gördüğüm yüz ifadeler aynı.

Gittiğim kurumlar da sizi zoraki ,soğuk , bir gülümsemeyle  karşılayıp ve işim bitsin de bian önce gideyim gözlerle ''size nasıl yardımcı olabirim '' cümlesi hiç birimizi kamufule edemediğini söylemekte fayda var sanırım.

Sürekli aynı insalara bakıyormuşcasına bir his uyandırıyor insanda aslında hepinizi tanıyor ve anlıyorum..

Sabah, adına  alarm denilen günahkar, çalsa suç çalmasa suç olan bir işkence aletiyle uyandırılıyoruz..

Gözlerimizi  bu şekilde bi dünyaya daha geç açmak için alarmı 5 dakika erteliyor ve uyuyor uyutuluyoruz.

Saatlerimiz , günlerimiz, aylarımız, yıllarımız böyle giderken doğal olarak hayallerimizde geride kalıyor.

Çocukken kurduğumuz kocaman dünya hepimiz büyüdükçe küçülüyor.



Ve bizler artık yaşamaktan sıkılmış, intihara eğilimli, sorgulamayan, okumayan, yazmayan, cümle bile kuramayan, yaşadığımız çevredeki canlı dostlarımıza zarar veren birer yaratık oluyoruz.

İlk başta bu yaşam oyununa katılırken yalnız ''mutluluğu '' arardık.

Fakat ayağımıza her taş takıldığında farklı kavramların peşine düşer olduk ve başladık günahlarımızı sıralamaya.

Hayal kırıkları, hüzün ve üzüntü hepimizi esir edip aynı şeyin bizi mutlu ediceğini düşündük.



''PARA''

Evet , para bizim için mutluluk kaynağıydı, hatta nefes alma gülmek, dost edinmek,aşık olmak  bütün değerlerimizi kazandırıcak seyin para olduğunu düşünüp sabah akşam günahkar düşüncelerimizin esiri olduk.

Ama hangi birimiz bizi biz meydana getiren unsurlar la ilgilendi bu süreçte.

Veya hangimiz bu dünyaya niçin geldiğimizi düşündük ?



Bizlere dayatılmış yaşam kurallarına hangimiz karşı çıkacak kadar güçlüydü ?.

Aslına bakarsak hepimiz farklı özellikle dünyaya geldik , fakat sıradanlaşmıyı, aynılaşmayı hepimiz istedik.

Sizlere kendi yaşamımdan bi kaç kesit sunmak istiyorum.

Evet küçüklüğümüzde herkes hayalperestti, ama ben yetiştiğimde bunu sürdürmek istedim .

Ve tahmin edeceğiniz üzere gerçek hayatla , hayaller örtüşmediği için bocalıyor ve devamlı düşüyorsunuz.

Ben bana dayatılmış sistemi aslabir zaman kabul edemedim. Bir ihtimal size bu şımarıklı, yada gelecek kaygısına sahip olamadığımı, yaşamımın günlük gülüstan şekilde geçirdiğimi, para denilen illetin beni ele geçirmediğini, bolluk bolluk içerisinde büyüdüğümü , babamın bir milyarder bulunduğunu düşündürebilir sizlere.



Ama yanıldınız.

Ben 7 kişilik ailenin 6. üyesiyim , babam 60 lı yaşlarında ve emekli olabilmek için gece gündür çalışıyor.

Bu sistemden hayıflandığını  ve birgünde yaşamaktan pes etmek istediğini duymadım çünkü; babam  için  ürütken biri olmak,  bu dünyada bi dikili ağacı olmak ,  boy boy çocuklara sahip olmak ve yaşlandığında o çocuklarının gölgesinde huzura ermek onun yaşfakat amacı.

Her insanın bir yaşama amacı vardır.

Er yada geç bulursunuz , aslolan mutluluk onu bulunca başlıyor.

Evrene kalbinizin kapılarını tamamen açın ve yüreğinizin sesini kulak verin bir yerlede size ne olursa olsun fısıldıyacaktır.

Yaşam onu anlayınca hazzını veriyor size ve tüm güzelliklerini sunuyor önünüze.

Ben yazmaya aşık bir insanım , yüreğimden dökülenleri avuçlarımla toplayıp ruhumla  sizlere ulaştırmak en büyük TUTKUM.

İçinizdeki çocuğun başını okşamayı unutmayın...

Ve unutmayın ki yaşadığınız yeri cennete çeviremiyorsanız gittiğiniz heryer cehennem olucaktır.

Hepimizin dünyaya gelme amacı vardır.

Buna ulaştığnız vakit sonsuz zenginlik sizin olur.

Hayatı Yaşanabilir Hale Getirin

Yaşam; her insan için çok değerli ve zengindir. Her yönüyle  büyük bir bolluk ve bereket abidesidir. Tüm canlılar ve İnsan için bulunmaz bir nimettir.  Bu nimet ki; bu kıymeti ortaya koyan, benzeri olmayan bir şekilde hayatı çepe çerçeve sarıp sarmalayan, süsleyen  ve  bol bolca verimli olmasını elde eden, insanlar için yoktan var edilmiş olandır.  Tüm bu bahşedilen nimet ve rızıkların şükrünü, edasını  her insanoğlunun çok iyi idrak etmesi ve yaşamını daha da huzurlu  bir hale getirerek bolca bol dua ve niyazlarda bulunmalıdır.



Yaşam;  her insana muhakkak gülümser. Bu gülümseme; bazen karşılığını tam olarak bulur, kimi zaman de hak etmiş olduğu karşılığı göremez. Sonuç ne olursa olsun, insan şu gerçeği hayatta  hiç bir süre unutulmamalıdır. Yaşamın gülümsemesi insan için her süre bedavadır. şu demek oluyor ki; yaşam İnsandan hiç bir vakit karşılık beklemez. Bu vaziyet bile insanoğlunun yaşamı, yaşamı veya ömrü için çok ama çok büyük ikramdır.  Bu bahşedilen güzellikleri her insanoğlunun çok iyi görerek, karşılığında şükür etmesi gerekir.  Eğer ki insan; bu güzellik ve nimetin kadrini bilerek yaşamaya devam ederse, o vakit yaşam standartlarını soruşturma yolunda çok önemli bir yol almış olur.



Yaşamı şekillendirme de en önemli unsur muhakkak insandır.  İnsan; üzerine aldığı vazife ve sorumlulukların bilincinde olarak, kendi yaşam felsefesini uygulamaya koymalıdır.  Bu uygulamalar esnasında tabii ki negatif durumların da var olabileceği gerçeği, göz ardı edilmemelidir. Bir insanoğlunun bu  tür durumların farkında olması da aslında önemli bir meziyettir. Hayatta veya yaşamda  her vakit iyiler olmayabilir bunların yanında fenalerin de olabileceği gerçeği hiçbir süre unutulmamalıdır.  Eğer; İnsan yaşamı boyunca bu gerçeğin farkında olarak hareket ederse, yaşamdan daha çok haz mutluluk duymaya  başlar. Çünkü bilgili bir şekilde yaşamak, olması olası bir çok fenalüğün önüne set çeker. Devamlı pozitif düşünceyi prensip haline getirebilmek de, tüm olumsuzlukların  ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.

Kendin İçin Bugün Ne Yaptın

Gün içinde eşimiz için, çocuklar için, evimiz için, işimiz için o kadar çok şey yapıyoruz ki… Hatta bunların büyük bir bölümünü bir şeyler icra ettiğimızdan habersiz, belirli bir rutin içinde gerçekleştiriyoruz. Peki ya bu temponun içinde kendimiz için ne ya da neler yapıyoruz… Hiç durup düşündünüz mü “kendi için bugün ne yaptın” diye…



Günlük koşuşturmanın içinde belirli ve rutin olan bir düzeni sürmekteyiz. Kendimiz hariç her şey için hepimiz için ayrılacak zaman dilimlerine sahibiz… Çocukların ödevi, eşinin işle ilgili sorunları, patronun talepleri, evin eksikleri derken hayatta bir tek kendimizi ıskalayarak yaşıyoruz. Gelin bugün bu rutini kıralım ve kendimiz için bir şeyler tecrübe edelim…



Kendin İçin hediye Al!

Evet, belki doğum günün değil, hatta yılbaşı yahut özel bir gün de olmayabilir… Kendine son olarak ne vakit ihtiyacın olmadığı şekilde bir hediye verdin? Ya da hiç kendine bir armağan aldın mı? Bugün senin kendini şımartmak istediğin bigün olsun, hatta kendin için bir şeyler oluşturmaya başladığın ilk gün olsun… Şimdi armağan fabrikası gezisi yap, bununla beraber avantajlı olsun... Bugünün anısına kendin için yeni 1 armağan seçmekle işe başla… Öyle derhal ihtiyaç listesini aklına getirerek başlama bugüne… İhtiyacın olan değil sevebileceğin bir şeyler al… Örneğin; ne zamandır vitrinin önünden geçerken görmüş olduğun ve bir türlü fırsat bulup da paraya kıyamadığın o bir çift küpeyi veya kol düğmesini al..  Bu mevzuda erkekler kadınlardan daha pintidirler kendilerine karşı… Evin sorumluluğu, çocukların okul taksitleri, eşinin gereksinimları derken bir türlü kendilerine getiremezler sırayı… Eğer siz de bu saydığım karakterlerden biriyseniz o süre çoktan o kol düğmesini hak ettiniz anlamına gelir…





Kendine Bir dinlence Ismarla!

İnternette yüzlerce dinlence sitesi, her tür bütçeye uygun dinlence seçenekleri sunuyor… maksimum görmek istediğin ülke yahut şehirlerle ilgili turları incele… Bu sefer başkalarının ne planladığınü önemseme, özgürce bak seçeneklere… Hatta kendini şımartacak bir spa paketini kapsayan turları incele… Bir yandan yılın yorgunluğunu atacak bir yandan da yepyeni yerler keşfettirecek seçenekler ilk anda programını yapıp gitmeni sağlayamasa da kendin için özgürce bir dinlence programı yapabilmek fikri bile sana iyi gelecek…



Kendin İçin Özel bigün Tasarla

İşi gücü, aileyi, evin sorumluklarını hatta çocukları düşünme… Bırak o detaylarla diğerleri ilgilensin. Sadece kendinle baş başa olacağın bigün tasarla… Kişisel bakımlarını özelleştirebileceğin bir mekan seçebilirsin kendin için. Bir masaj da çok iyi gelebilir sana… Özgürce ve dilediğince gezebileceğin yeni yerler de keşfedebilirsin. Ya da fotoğraf çekmeye de gidebilirsin hiç bilmediğin semtlere…



Seçiminiz ne yönde olursa olsun, ne yapmak isterseniz onu yapın. Bugün kendiniz için bir şeyler yapın...

Zamanı İyi Değerlendirmek

Hayatta hangi şekilde olursa olsun, içinde bulunulan ruh hali kişiden kişiye her zaman çok fakat çok değişiklık gösterir. Bir insanın ruh halinin oluşumunda içinde bulunmuş olduğu ortam ve vaziyetlerin  çok etkili olduğu muhakkak önemli bir gerçek olarak karşımızda durur. Yeryüzünde yaşayan  tüm insanların ruh hali zamana, saate, günlere, aylara ve yıllara nazaran oldukça değişim gösterir. Bazı gün ve zamanlarda insan çok kötü bir ruh haline sahip olurken, bazende tam tersi bir ruh hali mevcut olabilir.  Bu şekilde  ortaya çıkmış olan pozitif yönde veya negatif neticelar insanoğlunun elinde olup, değişip değişmemesi konumuda kesinlikle  kendi kontrolü altındadır.  Bu oto denetimün tam olarak sağlanması ise; baştan sona bireyin kendi elinde olan yönetimi ile ilgilidir. Eğer bu yönetim yerinde olursa, birey yönünden artı kazanımlar doğurur.  Bu artı kazanımlar insan hayatının her aşamasında kendinin gelişimi, ilerlemesi ve başarılı olması yönünden  çok önemli güç, kuvvet ve iktidar nasip olacaktır. Hele hele de kazanımları kaybetmeden üzerine bolca bolca koyarak daha da ileri bir seviyeye gelebilmek de insan için son derece mükemmel sonuçlar doğuracaktır.



Bir insan yaşadığı süre içinde, kendini rahat  bir ruh halinde hissetmeli, hiç kasmadan oldukça rahat hareket ederek, devamlı  pozitif yönde veya pozitif yönde  düşünce sistemini hayatına tatbik etme gayretinde olmalıdır. Eğer gerçekten  bir insan pozitif yönde bir tarzda yaşamak ve mutlu olmak temenni ediyorsa, kendini devamlı  pozitif yönde imgelerle besleyerek negatifliği sıfır noktasında tutmalıdır. İşte bu formatta hareket edebilen insan, her yönden yarar kıymeti maksimum olan bir noktada olacaktır.





Bir insan her zaman  yaşamdan tad almayı çok iyi bilmeli, mutlu ve rahat şekilde yaşamaya azami gayret göstermeli, devamlı olumlu veya  pozitif yönde kendini ilerletme çabası içinde olmalıdır. Yaşamı her zaman pozitif yönde yönleriyle kabul etmeye çalışan bir insan, aslen mutluluk adına çok önemli adımları atma başarısı göstermiştir.  Bu başarıyla süslenen hayat ağacı; insanın her anında kendine çok renkli bir yaşam ortaya koyar.



Her süre bilinçli ve aklıselim olmaya özellikle fakat özellikle  özen göstermeli ve kendini sürekli sarj ederek yaşamaya çalışmalı ve gerektiğinde de boşalma  olmayı çok iyi bilmelidir. Çünkü insan bazı zamanlarda fazlaca ruhsuz bir durum içinde olabiliyor. İşte bu ruhsuz konumdan kurtulmanın yollarından biri de, hem maddi hem de manevi ilimlerden çok ama çok iyi nasiplenmektir. Böylelikle insan yaşarken azığını yada deposunu çok fakat çok iyi doldurmalı gelecek adına çok iyi yatırım yapmalıdır. Yani mecazen aküsünü çok fakat çok iyi bir şekilde şarj etmeye çalışmalı ve  bu şekiide; ruhsuzluk, mutsuzluk gibi  bunalım veya sıkıntı hallerinden bir an evvelinde kurtulabilsin.



Sonuç olarak; biri nsanın gmeşhurk ruh hali yaşadığı veya nefes aldığı müddetçe çok önemlidir. O nedenle güne Sağlıklı ve Zinde başlamaya özellikle çaba göstererek, bilgili bir yaşama her vakit slm demelidir. Şu gerçeği de hiç bir süre aklımızdan çıkarmadan yaşamalıyız. Sağlıklı ve düzenli bir yaşam için sürekli GELİŞİM, GELİŞİM. Hem ruhen aynı zamanda bedenen gelişimden hiç ama hiç vazgeçmemeliyiz.